Star Wars'un Çizgi Yüzü: İsyancılar Birleşin!

E daha önce Star Wars övmedim mi, bir yazıya daha ne gerek vardı? Çok gerekliydi arkadaşlar, tahmin bile edemezsiniz.

Selamlar, bu yazıda uzun uzun Star Wars evreninin çizgi dünyasını inceliyorum. Çizgi dünyada neler var derseniz The Clone Wars'tan Rebels'e oradan biraz da Expanded Universe'e son olarak da fırından taze çıkan Resistance'a doğru geniş bir yolculuk planlıyorum. Öncelikle biraz içimi dökmek istiyorum. Gerçek hayatın problemlerinden uzaklaştıran ve boş kaldığımda kafamın içinde bana düşman 10 kişiyi susturabilen şeyler bu blogda yazdıklarım. İşler bazen hiç ummadığımız noktalara geliyor ve tam çıldırmak üzereyken tutunacak bir dal bulabiliyoruz. İşte o dal benim için burası. Ve beni yakından tanıyanların da bildiği gibi über Star Wars fanıyım. Tamam piyasadaki her şeyi izlememiş/okumamış olabilirim ama fanlığımın asıl sebebi az önce dediğim gibi gerçek hayattan uzaklaşmaya imkan veren koskoca Star Wars evreni kollarını açmış beni beklerken pek bir seçeneğim kalmıyor. Tam da böyle çalkantılı bir zamanda izlediğim Rebels beni bu yazıyı yazmaya itti hatta fırlattı diyebilirim. İç dünyamla ilgili ıvır zıvır bittiğine göre planladığım yolculuğa başlayabiliriz. Yazı baştan aşağı spoiler, gardınızı alın.


The Clone Wars (yazının devamında tcw olarak kısaltılacak) ikinci ve üçüncü film arasında olan olayları anlatıyor. Sadece filmi izleyen biri Anakin'in yaşadığı umutsuzluğu ve yıpranmışlığı algılamayabilir. Bu noktada tcw yolumuza ışık tutuyor. Anakin birçok açıdan zor durumda; konseyin güvensizliği, padawanına olan bağlılığı ve onu kaybedişi, şansölyenin sürekli gaz vermesi, Mortis'te seçilmiş kişi olduğunu ispat etmesi, Padme ile çalkantılı ilişkisi, bir yandan barışı koruyorum derken öbür yandan ayrılıkçı doğraması... Bu yavrucak karanlık tarafa geçmesin de kim geçsin. Ve tabi ki bu detayları filmlerde görmek mümkün değil. O yüzden tcw bize bir yandan detaylı bir Anakin incelemesi sunarken bir yandan da savaşın ve diğer karakterlerin iç yüzü de netleşiyor. Bu dizi ile bilmediğimiz birçok önemli topluluğu ve ilişkileri öğreniyoruz. Her anlamda eğitici/öğretici olan tcw kesinlikle beklentilerin altında kalmıyor. Ve dizi bitti sanıyorken devamının geleceğini de öğrendik. Haberi çıkalı aylar oluyor ama hala duymadıysanız fragmanı şuradan izleyebilirsiniz.


Sıra geldi Rebels'a. Star Wars yazımda çok sevemediğimi falan yazmışım. Yalan arkadaşlar. Ben hem tcw hem Rebels'ı yarım yamalak izlediğim için yazın ikisini de baştan izleme kararı almıştım ve yaklaşık 4 gün önce Rebels'ı bitirdim. Ağlamaktan içim çıktı. Sanırım hayatımda bu kadar güzel bir animasyon izlemedim (evet Avatar'ı yerinden edebilecek kadar güzel). Başlarda tcw ile arasındaki çizim farkı bende bir önyargı oluşmasına sebep olmuştu. Evet tcw çizim açısından gerçekten bin basar. Özellikle Rebels'taki kıldan ince ışın kılıçları oldukça sinirimi bozmuştu. Bunların hiçbir önemi yok. Rebels, Order 66'ten 15 yıl sonrasını anlatıyor. İmparatorluğa isyan eden minik gruplardan birine odaklanıyoruz. Tcw'den tanıdığımız Cham Syndulla'nın kızı Hera, kimliğini gizleyen ve Order 66 kıyımından kurtulan jedi Kanan Jarrus, soykırımdan kurtulmuş Zeb, kelle avcısı Mandalorian Sabine Wren, ofansif droid Chopper ve aralarına sonradan katılan yeni yetme jedi Ezra'dan oluşan ekibimiz türlü maceralara atılırken tüm karakterlerin olgunlaşmasına ve isyan dediğimiz olgunun büyüyüşüne şahit oluyoruz. Rebels, hayatımda zorluk yaşadığım bir döneme denk gelmesinden mi bilmem ama yeri bende o kadar özel ki. O yüzden çok detaylı bir yazı yazmak istiyorum. Her ne kadar savaşın bitmesinden 15 yıl gibi bana göre kısa bir süreden sonrası anlatılsa da dizinin özellikle başlarında verilen eskiden binlerce jedi vardı şimdi iki kişiyiz muhabbeti bana çok abes geliyor. Yahu 15 yıl dediğin ne ki, neden sanki yüzlerce yıl önceki bir efsaneden bahseder gibi konuşuyor herkes. Kanan savaşın bitiminde jedi eğitimi gören bir padawandı. O yüzden Ezra'yı yanına alışı, eğitmeye çabalaması ve onu her şeyden korumaya çalışması Kanan için oldukça zor bir süreç. Ailesini imparatorluk yüzünden kaybeden ve tek başına büyümek zorunda kalan Ezra içinse harika bir baba figürü Kanan. Bu serinin en çok sevdiğim ve takdir ettiğim karakteri aynı zamanda. Hayatta kalma mücadelesi verirken kimliğini bir tarafa atan ve içindeki tüm bu çelişkilere rağmen yeni misyonlar üstlenen Kanan başına gelen ikinci korkunç olay olan körlüğü ile de muhteşem bir şekilde mücadele ediyor. Baştaki kimseye bulaşmayalım, tadımız kaçmasın tavrından sonra kendi sorunlarını bir tarafa koyup ailesi için elinden gelen her şeyi yapan bir karaktere dönüşmesi ve bu dönüşümün her detayını görebilmemiz biz sıradan insanlar için büyük bir olay. Ve paragrafın başlarında dediğim içim çıkarcasına ağlamama sebep olan olaylardan biri Kanan'ın misyonunu tamamlayıp sevdiği kadını, ailesini ve tüm Lothal'ı kurtarmak için kendini feda etmesi. Yazarken bile gözlerim doluyor, sahnedeki her detay o kadar güzeldi ki.




Ezra'nın onu oradan çekip çıkarmasını çok istedim ancak yapamadık. Aslında yazılacak milyonlarca detay var; Mandalorian cephesi, Grand Admiral Thrawn, Vader vs. Ahsoka, Hera, Loth kedileri ve kurtları... Ama hepsini yazmaya kalksam 70 sayfa falan sürecek. O yüzden sonuca varıp Rebels defterini kapamak istiyorum. Dizinin final bölümünde Sabine'in mini bir özetini dinliyoruz. Anlıyoruz ki Lothal'ın kurtuluşunun üstünden yaklaşık 7 yıl geçmiştir ve klasik serideki olaylar yaşanmış, Hera'nın bir çocuğu olmuş ve Sabine Ahsoka ile birlikte Ezra'yı arama işlerine girişmiştir. Burada Kanan-Hera ilişkisi oldukça ilginç. Serinin başından beri bu ikili arasında bir şeyler olduğunu biliyoruz. Ama üstü kapalı imalardan fazlasını pek görememiştik. Şöyle bir teori atıyorum; Kanan canını kurtardıktan sonra Hera ile tanışır ve aşık olur, bir ilişkileri vardır ancak Hera başından beri isyanın bir parçası ve sorumluluk hissediyor. Belki Kanan'ın sürekli ben yoldan saptım tarzı konuşmalarının da kaynağı buydu. Çünkü çok meşhur jedi code bizlere bağlanmak yasaktır der ve Kanan bu kodu çiğnemiştir. Aralarındaki ilişki bu sebeplerden hep gizli kalır ve Hera'nın neden daha önce söylemedim pişmanlığı bir tokat gibi yüzümüze çarpar. Böylece Spectre 7 Jacen Syndulla'ya mantıklı bir açıklama buluyorum. Kendisi elbette güce yatkın olacaktır ve tam da Luke Skywalker tarafından eğitilecek yaştadır, tabi Ezra bir an önce gelmezse. Yoksa Jacen'ın sonunu tahmin edebiliyoruz... Son bir teori daha atıp gerçekten Rebels defterini kapatıyorum. Ezra Sabine'e sürekli sana güveniyorum diyordu ve bana kalırsa Ezra'yı kurtarabilecek ikili yalnızca Sabine ve Ahsoka. Çünkü ikisinin de ortak özelliği Lothal'daki tapınağın gizemini bilmeleri. Sabine nasıl açılacağını Ahsoka ise birinin nasıl kurtarılacağını biliyor. Rebels'ı Tcw ile kıyaslayacak olursak daha dolu bir dizi, sadece 1 karaktere değil koskoca bir ekibin her üyesini detaylıca inceleyebiliyoruz. Keşke bitmeseydin be...

Expanded Universe dediğimiz kavram tüm geek alemine Star Wars ile girdi diyebiliriz. Peki nedir bu? George Lucas'ın yaptıkları dışında Star Wars hakkında yapılmış her şey. Burada devreye genelde çizgi romanlar giriyor. Özellikle de John Jackson Miller ve Timothy Zahn'ın eserleri. Expanded Universe, Eski Cumhutiyet'ten geleceğe kadar oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Bu evrene ben de yeni yeni girdiğim için aşırı bilgi sahibi değilim ancak siz değeri okurlardan bir ricam olacak. Kanan'ın padawanlığını anlatan Kanan The Last Padawan, Rebels'tan birkaç yıl öncesini anlatan Star Wars: A New Dawn ve Thrawn'ı anlatan Heir to the Empire çizgi romanlarına bir şekilde ulaşmamız lazım. Ulaşalım ki Rebels'ın hakkını verebilelim. Birtakım araştırmalar sonucunda The Last Padawan'ın audiobookunu buldum. Dinlemek isteyenleri böyle alayım. Ancak baskılar inanılmaz uçuk fiyatlarla satılıyor. Bunları bulan varsa elden ele iletsin lütfen. Expanded Universe'ü tam anlamıyla öğrenmek inanılmaz zor ve ülkemiz şartlarında pahalı bir eylem ama insanın içini gıcıklamıyor değil.

Resistance, SW aleminin son incisi. Ne kadar gerek vardı sorgulanabilir ama kesin böyle dediğime ilk sezondan sonra pişman olacağım. Resistance bize yeni seriden biraz öncesini anlatıyor. Bu diziyle de sanırım direnişin nasıl toparlandığını izleme şansımız olacak. Anime tarzı bir görselliği var, tcw ve Rebels'ten sonra biraz sırıtsa da eminim ki kısa bir sürede alışırız. Henüz bir bölüm yayınlandı ve bence izlemeye değer gibi. İzlemeyip ne yapacağız ki zaten...

Son birkaç eklememi yapıp bu yazıyı sonlandırıyorum. Disney'in youtube kanalında yaklaşık 2-3 dakikalık 32 bölümden oluşan Forces of Destiny adında bir seri var. Bu seri genel olarak SW evrenindeki kadın karakterlere odaklanmış ve aslında minik güzel detaylar içeriyor. Mesela Hera ve Leia'nın, Sabine ve Jyn Erso'nun bir zamanlar birlikte çalışmış olmaları gibi. İzlenmesi çok şart değil ama şu sıralar etrafta SW ile alakalı pek bir şey olmadığı için vaktinizi değerlendirebilirsiniz.
Eklemek istediğim bir diğer husus burada yazılı tüm animasyonların başındaki muhteşem insan Dave Filoni hakkında. SW evrenini bu kadar iyi özümseyip bu kadar güzel eserler ortaya çıkarttığı için kendisine teşekkür ediyorum. J.J.Abrams gibilerinin devasa bütçelerle yapamadığı yaptı ve henüz yeni açıklanan live-action dizisi The Mandalorian ile de yapmaya devam edecek.

Benim gibi bu sevdaya gönül verip, yazımı okuyanlara teşekkür ediyor ve artırıyorum. Elinizde çizgi romanlar, kıyıda köşede kalmış izlemeye değer şeyler varsa gelin bu yazının altında paylaşın. Hatta sadece onları değil teorilerinizi, eklemek istediğiniz detayları da yollayın. Bu sevdayı arşa çıkaralım.

May the force be with you.

Yorumlar

Popüler Yayınlar