Star Trek: The Original Series
Hello, sizleri muhteşem bir ekiple tanıştırmak istiyorum.
Öyle bir ekip ki günümüz sci-fi düşkünlerini "Ah o gemide ben de
olsaydım" dedirterek ağlatan, benim gibi bu serüvene yeni başlayanları
"Ulan adamlar 52 yıl önce nasıl bunları düşünmüş?!" nidalarıyla
şaşkınlığa uğratan bir ekip.
Öncelikle Star Trek maceram nasıl başladı onu anlatmak isterim. 2009 yapımı Star Trek'i, hani şu Chris Pine ve Zachary Quinto'lu olanı, izledim ve aa ne güzelmiş bu dedim. Tabi o zamanlar küçüğüm hiç acaba bunun bir geri planı, başka yazılmış çizilmiş hikayeleri var mı diye düşünmedim. Serinin devam filmleri olan Into Darkness (Benedict Cumberbatch detaylı) ve Beyond'u izledim. Yaklaşık 1 ay önce biraz araştırma yaptıktan sonra kendime şunu sordum: Star Trek adı altında çıkmış, tam olarak 1966 yılında başlamış olan bu maceranın her aşamasını izlemeye var mısın?
Dizinin henüz ilk sezonunu bile bitirmedim ancak şunu söyleyebilirim ki yapılmış ve yapılması planlanan onca teknolojik yeniliğin çoğumuz üzerinde yarattığı "Her şey mümkün" algısına rağmen, her yeni bölümde ufkum açılıyor. Çünkü Star Trek sadece 'uzay' dizisi değil. Uzayda yeni keşifler yapmak için yolculuk eden yaklaşık 400 kişilik bir grubun hem keşfettikleri yeni durum ve kişilerle hem de kendi aralarında kurdukları, kurmaya çalıştıkları iletişime odaklanıyoruz. Teknoloji gelişir, değişir, yönlendirilir ve kullanıldığı her ortamı bir yere kadar etkiler. Dizide gösterilen en önemli noktalardan biri bu bence. İster sıradan bir tabancanız ister bir phaser'ınız olsun, mühim olan kullanan kişi. İster bir yere uçakla gidin isterseniz USS Enterprise ile, sonuç olarak kimse size nasıl geldin değil niye geldin sorusunu yöneltecektir. Sanırsam Star Trek hakkında en sevdiğim şey bu. Düz çiuv çiuv uzaylı öldürdüm, oh mis gibi ışınlandım dizisi değil. Her bölümde günlük hayatımızda karşılaşabileceğimiz, evet sabah 7'de uyanıp, metroya binip işe veya okula gittiğimiz hayatımız, sorunları alttan alttan işleyebiliyor oluşu.
İzleyin, izletin özellikle küçük yaşlardaki çocuklara kesinlikle izletin. Evet efektler zayıf, dövüş sahnelerinden bahsetmiyorum bile ama benim gibi eski yapım film/dizilere tahammülü az olan birini bile bu kadar bağladıysa siz de yapabilirsiniz. Geç kaldığım için üzülüyorum ama geç olsun da güç olmasın diyorum. Üstte dediğim gibi henüz ilk sezonu bile bitirmedim, o yüzden sezonları bitirip sıradaki Star Trek dizi ve filmlerine geldikçe bu yazıyı güncelleyeceğim.
Yazı güncellendi haaaanım.
Evet resmen ıkına ıkına bitirdim diziyi. İlk iki sezon bu kadar güzelken neden üçüncü sezonu berbat bir hale getirmiyoruz demişler ve başarmışlar. Yaklaşık bir ay önce diziyi izlemeye başladım ve ilk iki haftasında 2 sezonu birden bitirirken kalan iki haftamı üçüncü sezona harcamışım ki benim gibi dizi manyağı biri için bu süre aşırı uzun. Evet genel bir yorumda bulunacak olursam dizinin işlenişi ve konusu 3. sezonda korkunç bir hal alıyor. Önceden alttan alta izleyici verilen 'yavşak' Kirk ve 'mantık hastası' Spock son sezonda dozu oldukça arttırıyor. Hatta arada rolleri bile değişiyorlar. Spock'un gülüşü kadar itici bir şey izlemedim ben arkadaş. Bilim kurgudan fantastiğe oradan da anlaşılmaz sıkıcı bir şeye dönüşen son sezonu İZLEMEYİN. Gerçekten zaman kaybı. Amma gömdüm son sezonu değil mi? Az bile. Son sezon dışında ise önceden yazdığım yorumlarım hala devam ediyor. Sırada Animated Series var, umarım hayal kırıklığına uğramam. Sizlere belki de en sevdiğim Star Trek bölümü olan 'Who Mourns for Adonais' bölümünden bir replikle veda ediyorum. Ve sizden bir ricam daha var. Son sezonu izlemeyin.
Somebody out.
Kaptan Kirk'ün öptüğü uzaylı çeşidi kadar kız arkadaşım olmadı. Olsun hayat yine de güzel şey.
YanıtlaSil